İslam Dünyası - İslami Paylaşımın En Büyük Adresi
Forumdan daha fazla yararlanmak ve foruma katkıda bulunmak için lütfen üye olunuz.
İslam Dünyası - İslami Paylaşımın En Büyük Adresi
Forumdan daha fazla yararlanmak ve foruma katkıda bulunmak için lütfen üye olunuz.
İslam Dünyası - İslami Paylaşımın En Büyük Adresi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Âşığa Bağdat Irak Değildir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
atalaycagri
Administrator
atalaycagri


Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1455
Başarısı Başarısı : 3939
Puanı Puanı : 5
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 08/02/10
Nerden Nerden : İzmir

Âşığa Bağdat Irak Değildir Empty
MesajKonu: Âşığa Bağdat Irak Değildir   Âşığa Bağdat Irak Değildir I_icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 11:17 pm

Âşığa Bağdat Irak Değildir

Mağripli birisi Yahyâ Efendinin ismini duyup, görmeden ona âşık oldu. Yahyâ Efendinin nerede olduğunu bilmiyordu. Mısır, Şam, Halep ve başka birçok yer gezip Yahyâ Efendiyi aradı. Netîcede İstanbul’a geldi. Gördüklerine dâimâ; “Yahyâ nerede. Ey insanlar Yahyâ’yı biliyor musunuz?” derdi.

Birisi onun hâlini anlayıp aradığı kişinin Beşiktaş’ta olduğunu haber verdi. Mağripli yürüyerek Beşiktaş’a geldi. Sorarak Yahyâ Efendinin dergâhını buldu. Kapıyı çalıp, Yahyâ Efendi hazretlerini sordu. Dergâhtakiler Yahyâ Efendinin Kavak’taki bahçesine gittiğini söylediler.

Âşık Mağripli;

“Âşığa Bağdât ırak değildir.” diyerek Kavak’taki bahçeye geldi. Bahçe çok güzel olup ortasında bir havuz vardı. Yahyâ Efendi havuzun yanında oturmuştu. Hizmetçiler bahçeyi suluyorlardı. Mağripli doğruca Yahyâ Efendinin yanına yaklaşıp, selâm verdi ve elini öptü. Sonra da; “Efendim ne olur beni talebeliğe kabûl edin. Nice yıllar diyar diyar gezip sizi ararım." dedi.

Yahyâ Efendi ona;

"Acabâ maksadın nedir? Bu kadar zahmete sebep ne oldu. Bize anlat, biz de sana yardım edelim, gamını giderelim." buyurdu.

Mağripli, Yahyâ Efendinin ayaklarını öpmek istedi ve;

"Efendim ne olur kimyâ ilmini bana öğretin.” dedi.

Bu sözü üzerine Yahyâ Efendi;

“Sen yanlış haber almışsın. Biz o senin dediğin şeyi bilmeyiz.” buyurdu.

Mağripli yine;

“Efendim! Derdimin dermânı sendedir. Ben arzuma kavuşmadan buradan gitmem.” dedi ve sözlerinde ısrar etti.

Meğer ki Mağripli, Yahyâ Efendiyi imtihan etmek istermiş. Onun maksadını anlayan Yahyâ Efendi, Mağriplinin ayak ucunda bir siyah taş gördü ve;

“Ey kişi! Şu kara taşı bana al da veriver.” buyurdu.

Mağripli eğilip yerdeki kara taşı aldı ve Yahyâ Efendinin eline verdi.Yahyâ Efendi o taşa dikkatle baktı. O sırada taş altın kesildi. Sonra havuzun içine atıverdi ve;

“Allahü teâlânın sevgili kulları taşa nazar etseler, o hâlis altın oluverir.” buyurdu.

Bunu gören Mağripli;

“Elhamdülillah. Cenâb-ı Hak beni maksâdıma kavuşturdu. Maksadım hâsıl oldu. Efendim beni kabûl edin. Hizmetinizle şereflenmek istiyorum. Canım başım yolunuza fedâdır.” dedi ve ellerine sarıldı. Yahyâ Efendi de onu talebeliğe kabûl etti. Bir bahçenin bakım işlerini ona verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://islamdunyasi.forum.st
 
Âşığa Bağdat Irak Değildir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İslam Dünyası - İslami Paylaşımın En Büyük Adresi :: İslam Dunyası :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: